Öncelikle uzunca yıllar mevcut bulunduğu alanda yani dava konusu yapılan parktaki görüntü çirkinliği herkesin hafızalarına çakılıdır. Ağır ihmal ve görmezden gelinen, çöplük olarak kullanıldığı dönemleri yok saymadan ve sorumluluğunun arazinin özel mülkiyet iddiası ve dava konusu olarak sıradanlaştırmak, kendi tarihini yok saymakla eşdeğer olduğunu da bilmeli.
Her kim buna sebebiyet vermişse bu gerçekle yüzleşmeli. Dava süresi boyunca ve dava öncesi duruma hatırlatmada bulunuyorum. Akşamdan sabaha bir durumdan söz etmiyorum. Park bir dönem Pazar yeri olarak da kullanıldı, park olarak kullanılmasından daha çok atıl olarak kaldığı bilindik bir gerçeklik.
Bir dönem Adapazarı Belediyesi tarafından yürütülen bir çalışma vardı ‘Benim Sokağımda Bir Değer Yetişti’ adı altında.
Proje kapsamında ilimizde doğan ünlülerin fotoğrafları ve biyografisinin oluştuğu tabelalar, doğdukları sokaklara asıldı.
Dönemin Belediye Başkanı şu sözlerle projeye destek istemişti “Herkes gözünü kapayıp hayalinde Sakarya’yı karış karış gezebilmelidir. Bunun yolu da öncelikle herkesin yaşadığı sokağı, mahalleyi, beldeyi toplumsal değerleriyle tanımasından geçmektedir. Benim Sokağımda Bir Değer Yetişti Projesi belediyemiz tarafından bu amaca hizmet için hazırlanmıştır.” Sözleri ile projenin tanıtımını ve sunumunu yapmıştı.