GÜNCEL
Giriş Tarihi : 26-11-2024 16:02

Sular çekildi, 3000 yıllık tarih gün yüzüne çıktı

Bitlis'in Adilcevaz ilçesindeki Arin Gölü'nde su seviyesinin düşmesiyle, Urartular dönemine ait olduğu düşünülen 172 metre uzunluğunda bir iskele duvarı ve diğer yapı kalıntıları gün yüzüne çıktı. Süphan Dağı eteklerinde yer alan bu volkanik set gölünde, sıcaklık artışı ve kuraklık nedeniyle su seviyesi düşerken, Arin Gölü'nün kıyılarında meydana gelen çekilme, yaklaşık 3000 yıl öncesine tarihlenen tarihi kalıntıları ortaya çıkardı. Bitlis Eren Üniversitesi'nden Doç. Dr. Hasan Buğrul ve ekibi, bu kalıntıları inceledi. Yapılan ön incelemelere göre, iskele ve yapılar Urartu dönemine ait olabilir. Ayrıca, Van Gölü çevresindeki diğer iskelelerle bağlantı olasılığı üzerinde duruluyor. Urartular döneminde göl üzerinden taşımacılığın aktif olarak yapıldığı ve bu iskelenin de taşımacılık amacıyla inşa edilmiş olabileceği belirtiliyor. Gölün çekilmesiyle gün yüzüne çıkan yapıların, suyun içeriye akışını engellemek amacıyla yapılmış uzun bir duvar içerdiği düşünülüyor. Bu kalıntılar, bölgenin eski ulaşım ağını ve obsidyen malzeme kullanımını anlamak için önemli ipuçları sunuyor.

Sular çekildi, 3000 yıllık tarih gün yüzüne çıktı

Bitlis'in Adilcevaz ilçesindeki Arin Gölü'nde su seviyesinin düşmesiyle, Urartular dönemine ait olduğu değerlendirilen 172 metre uzunluğunda bir iskele duvarı ve yapı kalıntıları gün yüzüne çıktı. Arin Gölü, Süphan Dağı eteklerinde, sıcaklık artışı, kuraklık ve bilinçsiz sulama nedeniyle su seviyesinin düşmesinin ardından bu tarihi kalıntılar görünür hale geldi.

Bitlis Eren Üniversitesi'nden Doç. Dr. Hasan Buğrul ve akademisyenler, gölde yaptıkları incelemelerde, iskele ve yapı kalıntılarının Urartu dönemine ait olduğuna kanaat getirdi. Van Gölü çevresindeki diğer Urartu dönemi iskeleleriyle olası bağlantıları araştıran akademisyenler, bu iskelenin, Van Gölü'ndeki iskelelerle bağlantılı olabileceğini belirtti. Bu durumda, Urartular döneminde bu bölgedeki taşımacılıkta obsidyen malzeme kullanımının söz konusu olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

İskelenin, göl seviyesi yükseldiğinde içeriye su akışını önlemek için yapılmış olabileceği düşünülüyor. Yonu taşları ve moloz taşlarla inşa edilen iskelenin, Urartular'ın göl üzerinden taşımacılık yaptığı bir dönemde, bölgedeki önemli yerleşimler arasında bağlantıyı sağlayan bir yapı olabileceği ifade ediliyor. Akademisyenler, yapılacak daha fazla jeolojik ve arkeolojik inceleme ile bu yapının kesin işlevini ve bağlantılarını ortaya çıkarmayı planlıyor

AdminAdmin