Yeni asgari ücretin belirlenmesi süreci, Aralık ayında başlayacak ve bu süreç, 7 milyon çalışanı doğrudan, tüm toplumu ise dolaylı olarak etkileyen kritik bir konu olacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşacak ve bu yıl işçi kesimini temsil eden heyet, Türk-İş tarafından belirlenecek.
Komisyonda Temsil Edilecek İsimler:
Türk-İş heyetinde bu yıl, geçen yıl olduğu gibi 4 işçi yer alacak ve komisyonun başkanlığını Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar yapacak. Komisyon üyeleri arasında, aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven gibi farklı sektörlerden temsilciler de bulunacak. Her biri, kendi alanlarında asgari ücretlilerin yaşadığı zorlukları ve talepleri dile getirecek.
Zamlı Maaşlar Şubat’ta Başlayacak:
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, yeni asgari ücretin 1 Ocak 2025'ten itibaren yürürlüğe gireceğini, ancak asgari ücretlilerin zamlı maaşlarını ancak Şubat ayında alacağını belirtti. Atalay, asgari ücretin belirlenmesiyle ilgili spekülasyonların daha şimdiden fiyat artışlarına yol açtığını ve bu durumun, asgari ücretin belirlenmesi sürecini daha da kritik hale getirdiğini vurguladı.
Asgari Ücretin Geniş Etkileri:
Atalay, asgari ücretin yalnızca çalışanların maaşlarını değil, aynı zamanda kıdem tazminatı, işsizlik ödeneği, genel sağlık sigortası primi gibi birçok kalemi doğrudan etkilediğine dikkat çekti. Asgari ücret, Türkiye'deki en büyük toplu iş sözleşmesi olarak kabul ediliyor ve bu nedenle belirlenen rakam, çalışanların sadece ekonomik değil, sosyal haklarını da doğrudan etkiliyor.
"İnsanca Yaşanacak Bir Rakam Olmalı"
Atalay, 2025’teki asgari ücretin, işçinin ve ailesinin ekonomik ve sosyal şartlara göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, onurlu bir yaşamı sürdürebilmesini sağlayacak bir seviyede olması gerektiğini belirtti. Bu çerçevede, belirlenen rakamın Türk-İş Başkanlar Kurulu tarafından tespit edileceğini ve kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
"Dolaşan Rakamlar Toplumu Mutlu Etmez"
Atalay, bazı çevrelerde dolaşan asgari ücret rakamlarını kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti ve bu rakamların toplumun mutluluğunu sağlamayacak seviyede olduğunu ifade etti. Bu, asgari ücretin sadece bir maaş artışı değil, çalışanların yaşam standartlarını iyileştiren bir düzenleme olması gerektiğini vurgulayan bir mesaj olarak okunabilir.
Çalışanların Talepleri:
Komisyon üyelerinden Durmuş Öztürk, taşeron işçi olarak çalışan bir birey olarak asgari ücretin, taşeron işçiler ve genel olarak tüm asgari ücretlilerin yaşam şartlarını iyileştirecek seviyede olması gerektiğini belirtti. Nihan Koçak, zorlu bir yaşam mücadelesi verdiğini ve komisyonda asgari ücretlilerin sesini duyuracağını söyledi. Sezer Özseven, mevcut asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığını ve enflasyon oranında bir artışın bile yaşam giderlerini karşılamaya yetmediğini ifade etti. Selma Sayın ise geçim koşullarının iyileşmesi için adil bir asgari ücret talep ettiklerini belirtti.
Sonuç olarak, yeni asgari ücretin belirlenmesi, çalışanların yaşam koşullarını doğrudan etkileyen, toplumsal refahı artırma noktasında kritik bir öneme sahip. Bu süreçte işçi kesiminin talepleri, yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve insanca bir yaşam için gerekli ücret seviyesinin belirlenmesi yönünde olacak.