CHP'den HDP'ye: 10 gün dişinizi sıkın

Mehmet Acet isimli köşe yazarının CHP'den HDP'ye: 10 gün dişinizi sıkın başlıklı yazısı. Haber 7

SİYASET - 20-05-2023 16:34

CHP'den HDP'ye: 10 gün dişinizi sıkın

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 14 Mayıs seçimlerinden sonra sergilediği kıvraklık karşısında, hem Makyavel, hem de Fouche, mezarlarında kesin ters dönmüşlerdir!

Malum, Makyavel, siyasi hedeflere ulaşmak için her yolu mübah gören temel prensibiyle siyaset bilimi derslerinde okunduğu için yeterince tanınıyor.

Joseph Fouche’yi ise, Stefan Zweig’ın aynı ismi taşıyan ‘portre’  kitabını okuyanlar yakından biliyor.

Her türlü etik ilkeden uzak kalmış, değişen ideolojilere aynı hızla uyum gösterebilen, bir politikacı tipi bu.

14 Mayıs akşamı karşılarına çıkacak manzara önceden kendini göstere göstere gelmesine rağmen, şaibeli anketlerin havasına kendilerini kaptıran muhalefet cephesi için tam bir şaşkınlık havası hakimdi.

Birkaç gün boyunca toplandılar, dağıldılar, dağıldılar toplandılar.

Sonra tekrar toplanıp en parlak! fikirde karar kıldılar.

Neydi bu karar?

Zafer Partisi’nin kol hizasında bir siyasi söylem!

Katıldığı televizyon programında Ümit Özdağ’ın Kılıçdaroğlu’nun ‘yeni diline’ atıfla, "Gözlerimi kapattım kendim konuşuyorum zannettim" demesi her şeyin bir özeti gibiydi.

Canan Kaftancıoğlu’nun “28 Mayıs’taki seçim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve yokluk seçimi olacak” şeklindeki sözleri ise, yaşasaydı Fouche’ye bile “Vay anasına bu kadarını ben bile düşünemezdim” dedirtecek kadar dikkat çekiciydi.

Şurası kesin:

Bundan sonra, Cumhur İttifakı içinden gelebilecek herhangi bir ‘beka’ söylemi karşısında Kaftancıoğlu’nun bu sözleri hatırlatılabilir.

Ama işin özü şu:

CHP ve genel anlamda muhalefet açısından olan şey, seçmen zekasıyla alay etmenin ötesine geçemeyecek bir pespayelik halinden ibaret.

İNSANLARI İKNA ETMEYE ÇALIŞMAKLA, KANDIRMAYA ÇALIŞMAK AYNI ŞEY DEĞİLDİR

CHP’nin bu 10 günlüğüne milliyetçi olma durumu, 14 Mayıs seçimlerine gidilirken Kılıçdaroğlu’nun geniş muhafazakar kesimlerin oyunu alabilmek adına kullandığı ‘helalleşme’ söyleminin kısa metraj halini yansıtıyor.

Bunun tam adı, olsa olsa, ‘köprüyü geçene kadar’ siyaseti olabilir.

10 günlüğüne devlet diyelim, vatan diyelim, milliyetçilik diyelim, adını vermeden de olsa terör diyelim, en kolay ve maliyetsiz söylem olan sığınmacıları kovmaktan söz edelim, sonra gelsin oylar!

İnsanları ikna etmekle kandırmak arasındaki farka dair bir örnek verin denilse, hemen CHP’nin bu tutumu akla gelebilir.

Oysa, Türkiye’de seçmen aklı çok basit düşünür.

Basitçe neyin ne olduğunu hemen fark eder ve ona göre pozisyonunu alır.

YENİ CHP’NİN HDP İLE İLİŞKİSİ STRATEJİK İTTİFAK İLİŞKİSİDİR. PKK’NIN 14 MAYIS İLGİSİ RASTGELE BİR İLGİ DEĞİLDİ

Pespayelik sınırını şu sorular üzerinden çizebilirsiniz:

Şu gördüğünüz tablo karşısında ortalama seçmen refleksi, “CHP 14 Mayıs sonuçlarından gereken dersleri çıkarmış, artık HDP’ye, PKK’ya asla prim verecek bir siyasi çizgiye yönelmez” şeklinde mi düşünür?

Yoksa, 10 günlüğüne bizi kandırıp, sonrasında 29 Mayıs’tan itibaren HDP ile stratejik birlikteliğine geri döner diye mi?

İnsanları ikna etmek ile kandırmak arasındaki ince farka tam da böyle bir soru üzerinde bakabilirsiniz.

Çok açık ki, ‘Yeni CHP’nin, HDP ile ittifakı bir seçim ittifakının çok ötesine geçmiş durumda.

Seçim dönemlerinin dışında da kendisini fark ettiren, derinleşmiş bir ittifak modeli bu.

Geldi geldi ve PKK’ya 14 Mayıs’tan itibaren 40 yıllık ayrılıkçı ajandasını uygulama umudunu verecek bir noktaya kadar geldi bu yakınlaşma.

Ekim 2021’de CHP, tarihinde ilk defa Suriye ve Irak’ta yürütülecek terörle mücadele için Meclis gündemine gelen tezkereye ‘hayır’ oyu kullandığında ortada bir seçim takvimi falan yoktu örneğin.

O kararın, HDP Eş Başkanı Mithat Sancar’ın, “Yeni bir birlikteliğe yürümek için tezkereye hayır oyu kullanın” diye muhalefete çağrı yapmasından sonra gelmiş olması ayrıca dikkat çekici olmuştu.

Dolayısıyla, ikinci tur kampanyasını milliyetçi dil üzerine inşa etmeye karar veren CHP’nin HDP’ye verdiği mesajın, “10 gün sabredin, dişinizi sıkın, sonra zaten beraberiz” biçiminde olduğu çok açık.

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Hem sözlerini tuttular hem de sorunları dinlediler

Hem sözlerini tuttular hem de sorunları dinlediler

18-04-2024 - SİYASET

Aksal’dan borç krizine yorum

Aksal’dan borç krizine yorum

18-04-2024 - SİYASET