Netflix'in Popüler Dizisi Into The Night'ta Anlatıldığı Gibi Güneş, Bir Gün Bizi Gerçekten Öldürebilir mi?

UV ışınlarının ölümcül bir noktaya ulaştığı Into The Night dizisindeki gibi Güneş bizi gerçekten öldürebilir mi? İşte bilimin verdiği yanıtlar.

TEKNOLOJİ - 27-05-2023 21:50

Netflix'in Popüler Dizisi Into The Night'ta Anlatıldığı Gibi Güneş, Bir Gün Bizi Gerçekten Öldürebilir mi?

COVID-19 pandemisinin etkilerinin hala sürdüğü bir dönem olan 2020 yılında Netflix Belçika orijinal yapımı Into The Night isimli bir dizi yayınlandı. 2 sezon yayınlanan diziyi hepimiz severek ve biraz da endişeyle izledik. Çünkü dizide anlatılan hikayede Dünyamıza hayat veren Güneş’in bizi öldürme ihtimalinden bahsediliyordu. Into The Night dizisinde anlatılan olay aslında gerçekten yaşanan ve bilim insanları tarafından da onaylanan bir durum.

Into The Night dizisinde Güneş’in yaşadığı olay kutup tersinmesi olarak adlandırılıyor ve yaklaşık 11 yıllık döngüler halinde meydana geliyor. Elbette şu an bu yazıyı okuyabildiğinize göre hiçbirimiz ölmedik ama Güneş’in bizi yok etmesi için mutlaka bu olayın yaşaması gerekmiyor. Bir milyar yıl içinde olanlar olacak. Gelin Into The Night dizisindeki gibi Güneş gerçekten bizi öldürebilir mi, bilim insanları ne diyor tüm detaylarıyla inceleyelim.

Hiç bilmeyenler için, önce Into The Night dizisinin konusuna bakalım:

2020 yapımı bilim kurgu ve gerilim türündeki Netflix Belçika orijinal yapımı Into The Night dizisi Güneş ışınlarında öldürücü etkiler görülmesiyle başlıyor. Bunu fark eden bir NATO askeri bir uçağı kaçırarak devamlı batıya gitmeyi ve böylece öldürücü etkileri geride bırakmayı hedefliyor. Güneş’in etkileri o kadar kötü ki tenine Güneş ışığı değenler oracıkta ölüyor ve hatta meyveler bile çürüyüveriyor.

Peki Into The Night dizisinde Güneş insanları neden öldürüyor?

into the night

Into The Night dizisinin hikayesi ilerledikçe Güneş’te yaşanan olaylar hakkında çok daha fazla detay öğreniyoruz. Anlatılana göre Güneş’te kutup tersinmesi yaşanıyor. Yaşanan bu durum nedeniyle koca yıldızın manyetik alanı değişikliğe uğruyor. Yaşanan bu değişiklik nedeniyle Güneş ışınlarında bulunan radyasyon oranı artıyor ve insanlarda ölümcül bir etki bırakıyor.

Dizinin ikinci sezonu bir sığınakta geçiyor. Bu sığınak suyun altında bulunuyor çünkü su, topraktan bile farklı olarak yeterli derinliğe sahip olduğu zaman UV ışını olarak adlandırılan Güneş ışınlarını ve içinde bulunan radyasyonu emebiliyor. Fakat bir noktada durum bu şekilde atlatılamaz çünkü Güneş ışınları ile birlikte Dünya’ya gelen radyasyon oranı o kadar artar ki gece vakti bile insanları etkileyecek bir noktaya gelir.

Dizide anlatılan olay aslında gerçek bir temele dayanıyor, ancak haliyle içinde bolca kurgu mevcut.

güneş, dünya

Yani Into The Night dizisinde anlatılan hikayenin en temeline inmemiz gerekirse evet, gerçek olduğunu söyleyebiliriz ancak endişe etmeyin çünkü sonuçta bu bir dizi olduğu için içinde bol bol kurgu bulunuyor. Zaten daha önce buradaki yazımızda anlattığımız gibi Güneş ışığıyla birlikte Dünyamıza gelen UV ışınları içinde belirli miktarda bir radyasyon bulunuyor ama güneş kremi sürerek, çok fazla Güneş altında kalmayarak ya da doğru bir şekilde giyinerek bu zararlı ışınlardan kurtulabiliyoruz.

Dizide anlatılan olay ise gerçek olmasına rağmen tam olarak anlatıldığı gibi değil. Into The Night hikayesinde anlatılan olay yaklaşık her 11 yılda bir Güneş’te yaşanıyor ve bu durum kutup tersinmesi olarak adlandırılıyor. Kutup tersinmesi yaşandığı zaman Güneş adını verdiğimiz koca yıldızın güney ve kuzey kutuplarında bulunan manyetik alanlar zıt yönde değişiyor. Yani negatif manyetik alan pozitife, pozitif manyetik alan ise negatife dönüyor.

NASA’nın konu hakkında yaptığı açıklamaya göre Güneş kutup tersinmesi yaşandığı zaman bu durum kozmik ışınları etkileyerek süpernova patlamalarına neden oluyor. Yaşanan bu patlamalar direkt olarak uzayda bulunan astronotları, uzay sondalarını ve Uluslarası Uzay İstasyonu’nu etkiliyor. 

Güneş’te yaşanan kutup tersinmesi Dünya atmosferini, dolayısıyla bulutlululuğunu ve dolayısıyla iklimini de etkileyebilir. Ancak bu etkileme durumu yalnızca bir ihtimal. Bu olay en son 2013 yılında yaşandı ve gördüğünüz gibi dizide anlatıldığı gibi ölümcül bir şekilde etkilenmedik. Yani Into The Night dizindeki bilimsel olgular gerçek olsa bile etkiler kurgudur. Fakat bu demek değildir ki Güneş bizi bir gün yok etmeyecek. 

Yeniden esas konumuza dönelim: Into The Night dizisinde anlatıldığı gibi Güneş bir gün bizi öldürebilir mi?

Into The Night dizisinde anlatıldığı gibi olmayacak ama bilim insanlarının konu hakkında yaptıkları çalışmalara bakacak olursak evet, Güneş bir gün bizi gerçek öldürebilir. Çünkü büyük patlama sonrası zaten sayısız tesadüf zincirinin bir araya gelmesi ile Dünyamızda yaşam oluştu ve bu süreç devam ediyor. Sürecin doğası gereği bir noktada Güneş, Dünya gezegenini olmasa bile içinde yaşayan canlıların sonunu getirecek.

Dünya’da bulunan tüm oksijen, zaman içerisinde Güneş tarafından yakılmış olacak

Çünkü tıpkı bu gezegende yaşayan canlılar gibi Dünya’nın da evrimi devam ediyor. Bu süreç devam ederken jeolojik ve biyolojik değişimler meydana geliyor. Dünyamızdaki yaşamın temelinde oksijen var çünkü oksijen olmadan hiçbir canlı hayatta kalamaz. İşte Güneş bizi bu şekilde öldürecek çünkü zaman içinde Dünya’da bulunan tüm oksijen Güneş tarafından yakılmış olacak.

Tohoku Üniversitesi'nde görevli Yardımcı Doçent Kazumi Ozaki bir model hazırladı. Hazırlanan model 400 binden fazla kez çalıştırıldı. Ortaya çıkan sonuçlar netti. Güneş; manto, okyanus, atmosfer, kabuk sistemi arasındaki indirgeme gücünü bozuyor ve oksijensizleşme hızla artıyor. Zaman içinde Dünya yaklaşık 2.5 milyar yıl önce yaşanan Büyük Oksidasyondan önceki haline geri dönecek. 

Bahsettiklerimizin hiçbiri, tabii ki o kadar kısa bir zamanda gerçekleşmeyecek

Tohoku Üniversitesi'nde görevli Yardımcı Doçent Kazumi Ozaki tarafından hazırlanan ve yüzbinlerce kez tekrar tekrar çalıştırılan modele göre Güneş, Dünya’daki oksijeni yakarak adına oksijensizleşme adını verdiğimiz bir duruma neden oluyor. Tüm sonuçlara göre yaklaşık 1 milyar yıl içerisinde Dünya’daki oksijenin tamamı Güneş tarafından yakılmış olacak ve gezegenimiz için de yaşam olmayan bomboş bir kaya parçasına dönüşecek.

1 milyar yıla artık kim öle kim kala diyorsanız maalesef daha kötü bir haber var, oluşturulan model ile aynı zamanda Dünya’da salınan metan gazı oranı da incelendi. Güneş’in doğal bir süreç içerisinde gezegenimize verdiğinden çok ama çok daha büyük bir zararı biz insanlar olarak veriyoruz. Yaşanan iklim değişikliği nedeniyle Güneş’e gerek kalmadan Dünyamızın sonunu biz kendi ellerimizle getireceğiz.

UV ışınları ile gelen radyasyonun ölümcül bir noktaya ulaştığı Into The Night dizisindeki gibi Güneş bizi gerçekten öldürebilir mi sorusunu yanıtlayarak bilim insanlarının çalışmalarından bahsettik. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. 

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Algoritmik işlemlerde yapay zekanın rolü günden güne güçleniyor

Algoritmik işlemlerde yapay zekanın rolü günden güne güçleniyor

22-04-2024 - TEKNOLOJİ

Tekne üreticisi yapay zekâlı projesi ile sektörde fark oluşturacak

Tekne üreticisi yapay zekâlı projesi ile sektörde fark oluşturacak

22-04-2024 - TEKNOLOJİ