TBMM’de Sakarya’yı temsil eden 8 milletvekili var. Peki, bir milletvekili nasıl olmalı? Bu soruya cevap ararken, hem milletvekillerine hem de seçmenlere bir sorumluluk hatırlatmasında bulunalım. Gelin, bu soruya hem geçmişin bilge isimlerinden hem de günümüz ihtiyaçlarından yola çıkarak bir perspektif katalım.
Milletvekili Öncelikle “Mücadele” İnsanı Olmalı
Bir milletvekili, korkak veya çekingen olmamalıdır. Sakarya’nın sorunlarını görmezden gelen değil, görüp çözüm için çaba harcayan biri olmalıdır. “Gözü vardır, görmezlerden olmamalı” derken, bu ferasetin milletin ihtiyaçlarını doğru anlamaktan geçtiğini belirtelim.
Halkın Vekili Ulaşılabilir Olmalı
Sakaryalı bir vekil, sadece seçim zamanlarında sahada olan değil, sürekli halkla iletişim kurabilen, vatandaşın derdine derman olmasa bile geri dönüp samimi bir şekilde ilgilenen biri olmalıdır. Telefonları çalmayan ya da “tamam, bakarız” diyerek konuyu kapatan bir milletvekilinin güvenilirliği sorgulanır.
Dürüstlük ve Sadakat Esas Olmalı
Bir milletvekili, kendi menfaatlerini halkın menfaatlerinden üstün tutmamalı. “Kurnaz” değil, “dürüst” olmalı. Dürüstlük, yalnızca maddi meselelerde değil, verdiği sözlerde ve halkla ilişkilerinde de geçerli olmalıdır.
Mütevazı Olmalı, Halktan Kopmamalı
Milletvekili seçildikten sonra burnu Kaf Dağı’nda gezen biri olmamalı. Sakarya’nın vekili, hemşehrilerinin düğününe, cenazesine katılabilmeli, “şehre bir girip bir çıkan” değil, sürekli şehrin içinde yaşayan, halkla aynı havayı soluyan biri olmalıdır.
Politikacı Değil, Temsilci Olmalı
Milletvekili, günü kurtaran politik söylemler yerine halkın hak ettiği hizmetleri getiren, şehrin tüm kesimlerini temsil edebilen bir karakter sergilemelidir. Örneğin, Sakarya’da tarım ve sanayi gibi güçlü sektörlerde yaşanan sorunlara çözüm üretebilmeli, gençlerin eğitim ve iş fırsatlarıyla ilgili beklentilerine karşılık verebilmelidir.
Farabi’nin Öğütleri ve Günümüze Yansıması
Ünlü filozof Farabi’nin “Erdemli Şehir” kitabında söyledikleri bugün de geçerliliğini koruyor. Farabi, bir yöneticinin “akıllı, belleği güçlü, dürüst, kötülükten uzak, eğlenceye düşkün olmayan” gibi niteliklere sahip olması gerektiğini vurgular. Bu niteliklere sahip olmayan birini seçmek, topluma zarar verir.
Ancak Farabi’nin bir başka tespiti daha önemli: “Bu nitelikteki insanları toplum yetiştirmelidir.” Sakarya’da bu noktada hem seçmenlere hem de eğitim kurumlarına büyük görevler düşüyor. Toplumun yetiştirdiği insanın kalitesi ne kadar artarsa, temsilcilerimiz de o kadar nitelikli olacaktır.
Sakarya’nın Beklentileri ve Milletvekilliği Sorumluluğu
Sakarya, hızla büyüyen bir şehir. Ancak bu büyüme beraberinde ulaşım, çevre, altyapı gibi sorunları da getiriyor. Milletvekilleri bu sorunların çözümü için projeler üreten, Ankara’da Sakarya’nın hakkını savunan kişiler olmalıdır.
Örneğin:
• Ulaşım Sorunları: Sakarya’da trafik her geçen gün daha büyük bir problem haline geliyor. Milletvekilleri bu konuda daha aktif olmalı, yeni çevre yolları ve toplu taşıma projelerine öncülük etmelidir.
• Eğitim ve Gençlik: Sakarya’nın genç nüfusuna yönelik daha fazla iş ve eğitim fırsatı yaratılmalı. Gençlerin beyin göçü yerine kendi şehirlerinde kalmaları sağlanmalı.
• Doğa ve Tarım: Tarım arazilerinin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi Sakarya’nın vekillerinin ajandasında ilk sıralarda yer almalıdır.
Son Söz: Milletvekilliği Güç Değil, Sorumluluk Demektir
Milletvekili olmak seçilmekle başlar ama asıl mesele, bu görevi hakkıyla yerine getirebilmektir. Farabi’nin bin yıl önce ifade ettiği gibi, vekillik erdem ve sorumluluk gerektirir. Sakarya’nın vekilleri de hemşehrilerinin taleplerini karşılayan, samimi, dürüst ve vizyoner bir yaklaşım sergiledikçe, “milletin vekili” unvanını hak edecektir.
Bilin istedim…