Klasik! Nerede O Bayramlar..

Metin Nişancık

24-06-2023 22:03

Önümüzdeki hafta hepimizin bildiği gibi Kurban Bayramı ve dün  itibarı ile ülke olarak 9 gün tatile çıktık.

Uzun ve güzel bir tatil olacak. Özellikle çalışanlar bu 9 gün tatili en iyi dinlenme yöntemleri ile geçirecek.

Bu arada ben ve benim yaşıtlarım gibi birçok insan hemen “Nerde o eski bayramlar diyecek.”

Ve! Nerede o eski bayramlar sözü artık dillerde bir gülümsemeye dönüştü.

Evet, gerçekten yok artık o eski bayramlar. İnsan çocukluğunda yaşadığı bayramın o güzel atmosferini düşününce bugününden zevk almaz oldu. Hep bir hasret ve iç çekmelerle anar oldu yaşadığı günleri. Neden böyle oldu ki!

Yaşanan ekonomik şartlardan mı, yoksa çocukluğa duyulan özlem mi veya bir türlü alamadığı ruhsal doyum mu? Doyumsuzluk mu? Belki de insanlığın süratle bir ben duygusuna doğru gitmesi midir, bilinmez.

 

Eskiden geniş ailelerde yaşarken artık daha çekirdek hatta daha bireysel bir yaşam sürmemizden de olabilir. Bu ve buna benzer binlerce sonuç çıkarılabilir aslında.

Belki de hepsi…

Herkes aynı şeyi söyleyip duruyor hani o eski bayramlar diye. Ama kendisine dönüp bir baksa kendi ne yapıyor eski günleri yaşatmak için o tabii ayrı konu.

Tabii ki yaşadığımız zaman, iş hayatı, stresler derken insan birazcık nefes alabilmek için bayram tatilini de fırsat bilip tatil yapmak, dinlenmek hatta gezmek istiyor. Belki çekirdek ailesiyle, belki arkadaşlarıyla bayramı sadece bir dinlence görüp tatil tadında yaşamak istiyor. Bu kopmaların asıl sorumlusu da biziz farkında bile değiliz.

Tanıdığım herkesin mutlaka eski bayramlarla ilgili anısı var. Çocukluğundaki el öpme merasimlerinden, verilen kolalı mendillerden, harçlıklardan dem vurur, yediği o lokumlardan, bayram tatlılarından, annesinin ev baklavalarından bahseder veya bayram öncesi kendisine alınan bayram kıyafetlerinin, ayakkabılarının günlerce başucunda durduğundan bahseder.

Geçmişte Kurban bayramı sabahı evde büyük heyecan olurdu. Kapının önünde veya bahçede kesilecek kurban meler durur. Anneler mutfakta hazırlık yapar, babalar ve evin yeni yetmeleri kesilen kurbanı eve taşırdı. Evin en küçükleri de annenin hazırladığı Kurban kavurması ile pilavı yemeği sabırsızlıkla beklerdi.

Gerçi şimdi bunları yapmak için halin vaktin çok iyi olması lazım. Bir kurbanın en ucuzu 8 bin lira. Kemal bey gelse idi 15 bin liralar ile emekliler kurbanı rahat rahat keserdik ama tercih meselesi. Sebep olan oy vermeyenler utansın.  :)

Ben de geriye gittiğim zaman ne kadar mutlu olduğumuzu hala bugün gibi yaşıyorum. Hepimizin ortak noktaları çocukluğumuzdaki geçirdiğimiz bayramlar.

Şimdi hangileri var. Herkes bir yerlerde birbirlerine bayram kutlamaları için SMS’ler veya Whatsapp mesajları atıyor ve bitiyor.

Eskiden bayramlar yoğun bir heyecan dalgası ile geçerdi, şimdi o heyecan kalmadı.

Nasıl kalsın ki? Cep delik cepken delik, kimsenin tadı yok. Bakmayın yukarıda söylediklerime bugün geldiğimiz noktada toplumun en az üçte ikisi bu bayramı evinde geçirecek eğer babası anası yakın ise orada geçirecek. Kimsenin tatile gidecek hali yok.

Ama anlamadığım noktalar yok mu, çok var.

Eski bayramlarda çocuklara demir para harçlık verilirdi. Şimdi demir para harçlık yerine geçer mi yoksa önemsiz mi kalır, demeyeceğim. Herkes kâğıt paralarını hazırlasın. Şeker, çikolata vermeyin çocuklara dişlerini çürütüyor, anne ve babalar haklı olarak kızıyor.

Bu arada unutmadan söyleyivereyim; Değişimi bayramlarda değil kendimizde aramalıyız. Manevi değerlerimizi daima hatırlayıp çocuklarımıza öğretmeliyiz.

Yok! Artık o eski bayramlar! Boşuna da aramayın!

Elbet, büyükler, anneler babalar büyükanne, büyükbabalar, yaşlı akrabalar hala o eski bayramları yaşıyorlar ve bekliyorlar, bunu da göz ardı etmemek lazım. Bir gün onların yerine bizim geçeceğimiz de bir gerçek, unutmamak gerek.

Değerli dostlar hepimizin Kurban Bayramı kutlu olsun. Bu bayram özlediğimiz her şey gönlümüze göre olsun.

Çünkü Türk halkı olarak her şeyin iyisini, güzelini hak ediyoruz.

Bunu fark ettiğimiz bir bayram olsun…

 

DİĞER YAZILARI Sakarya Yerel Seçimlerini Geride Bıraktı! 01-01-1970 03:00 Serdivan'da Seçim Heyecanı: Osman Çelik ve Yusuf Haldızoğlu ile Gündemden Notlar 01-01-1970 03:00 Serdivan'da Dikkat Çeken İftar: Aydoğan Arslan ve CHP'nin Yokluğu! 01-01-1970 03:00 AK Parti'nin Siyasi Taktiği: Gölgeler Arasında Kaynarca 01-01-1970 03:00 44 Yıllık Bir Aile Bağının İftarı: Babamın Dostları ile Bir Akşam 01-01-1970 03:00 Serdivan'da Siyasi Arena: Aydoğan Arslan'ın Yolculuğu ve Vaatleri 01-01-1970 03:00 HENDEK'TE NEFER SAVAŞI! 01-01-1970 03:00 Seçim var yakında... 01-01-1970 03:00 Sakarya'nın Kanayan Yarası: Belediye Otobüsleri! 01-01-1970 03:00 İTHAL ADAY! 01-01-1970 03:00 AK Parti, 1 Ocak'ta Seçime Tam Hazır Olacak 01-01-1970 03:00 Sadece gülüyorum! 01-01-1970 03:00 DEMİŞTİM ADAY OLMA DİYE! 01-01-1970 03:00 AK PARTİ SAKARYA'DA SEÇİMİ ALIR! 01-01-1970 03:00 Gazeteci olmayan yazarlar! 01-01-1970 03:00 Yerel Seçimlerde SAPANCA 01-01-1970 03:00 MUHALEFET SAKARYA'DA ADAY BULAMIYOR! 01-01-1970 03:00 AK PARTİ SAKARYA'DA ADAY SORUNU YAŞAMIYOR... 01-01-1970 03:00 Peki sizin başkan ne veriyor? 01-01-1970 03:00 Yerel Siyaset TOZ DUMAN! 01-01-1970 03:00 İş Allah’a kaldı! 01-01-1970 03:00 Milletin derdi EKMEK 01-01-1970 03:00 Ders olmuyor mu ? 01-01-1970 03:00 Ekrem Başkan ve Yerel Seçimler 01-01-1970 03:00 Hayrola SEDAŞ! 01-01-1970 03:00 Bu rüşvetin hesabını kim soracak? 01-01-1970 03:00 Kazanır mı ? KESİN! 01-01-1970 03:00 YORGUN! 01-01-1970 03:00 Değişti galiba! 01-01-1970 03:00 O zaman abiler Yönetsin HASTANEYİ! 01-01-1970 03:00 NEDEN HEDEF SERDİVAN ? 01-01-1970 03:00 Kaldırımlar diyorum! 01-01-1970 03:00 HAKKINI FAZLASIYLA VERİYOR 01-01-1970 03:00 Yetmiyor! 01-01-1970 03:00 MERHABA.. BİZ GELDİK! 01-01-1970 03:00