GÜNCEL
Giriş Tarihi : 05-04-2024 15:06

Ali İhsan Yavuz, Sezai Matur'u kınadı!

Geçtiğimiz günlerde Cumhur İttifakı'nın Sakarya'da kaybettiği ilçeleri yazdığı köşe yazısında analiz eden Sakarya Söz Yazarı Sezai Matur, bugünkü yayınlanan "Tek sorumlu Yavuz mu?" başlıklı köşe yazısında "Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, yazıma bir hayli bozulmuş. Kendisine iftirada ve ithamlarda bulunduğumu iddia etti ve beni kınadı!" dedi.

Ali İhsan Yavuz, Sezai Matur'u kınadı!

Geçtiğimiz günlerde Cumhur İttifakı'nın Sakarya'da kaybettiği ilçeleri yazdığı köşe yazısında analiz eden Sakarya Söz Yazarı Sezai Matur, bugünkü yayınlanan "Tek sorumlu Yavuz mu?" başlıklı köşe yazısında "Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, yazıma bir hayli bozulmuş. Kendisine iftirada ve ithamlarda bulunduğumu iddia etti ve beni kınadı!" dedi.

Matur'un bugünkü yayınlanan "Tek sorumlu Yavuz mu?" başlıklı köşe yazısı şu şekilde:

"31 Mart seçimlerinde, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kaybettiği belediyeler ve oy düşüklüğüyle ilgili hedefteki isimlerden biri de Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz.

Seçim sabahından itibaren tüm oklar Yavuz’la birlikte seçim sürecini yöneten komisyona çevrildi ve komisyon üyelerinin istifalarının istendiği iddia edildi.

Peki, gerçekten alınan yenilgiden o isimler mi sorumlu?

Bence partideki en büyük sorun istişare kültürünün kaybedilmiş olması.

İlk yıllarında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başarılı olmasının en büyük nedeni, liderinin etrafında O’na yanlış yaptığında bunu söyleyebilecek isimlerin olmasıydı.

Lider Recep Tayyip Erdoğan da sadece etrafındaki yakın çevresine değil, illerde bile davaya gönül vermiş isimlere danışarak kararlar alıyordu.

Sonraki süreçte kararlar daha dar bir çevrede alınmaya başlandı.


Danışılan isimler azaldı, istişare çemberi daraldı.

Sakarya’da bile tek karar vericili bir sisteme gidildi.

Son iki yerel seçim ve son genel seçimde aday listelerinin tümünü belirleyen Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz oldu.

Herkes biliyor ki, 2023 milletvekili seçiminde 8 adayın tümünü de listeye yazan Yavuz’dur.

2024 yerel seçimi öncesinde de aday adayları sürekli olarak tek seçici olarak gördükleri Yavuz’un kapısını aşındırdılar.

Ve tüm belediye başkan adaylarının belirlendiği komisyondaki tek Sakaryalı olarak, Sakarya adaylarını belirleyen de o oldu.

Yani seçim sonuçlarından en çok o sorumludur.

Peki düşen oyların, kaybedilen belediyelerin tek sorumlusu Ali İhsan Yavuz mu?

Bence değil…

Ben bu seçim sürecinde teşkilatlarda da eski coşkuyu göremedim.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Demokrasi Meydanı mitingini çok hazırlıksız buldum.

Önceden ilçelerden akın akın insanlar merkeze gelirdi.

Böyle bir organizasyon görmedim.

Seçim sürecindeki çalışmaların da çok organize bir şekilde yürütüldüğünü düşünmüyorum.

Milletvekilleri de seçimde nedense öyle canla başla bir çalışma sergilemediler.

Ali İnci, geçirdiği kaza nedeniyle uzun süre evindeydi.

Çiğdem Erdoğan, bir süre yurt dışındaydı.

Diğerleri de SKM’lerin kendilerine verdiği görevleri yerine getirmeye çalıştılar.

Fazladan bir çalışma sergilemediler.

Adaylara gelince…

O kadar çok konu var ki…

Onları da uzun uzun yazmak lazım.

Bir başka yazısının konusu da o olsun.

Toparlamak gerekirse;

Sakarya’da Cumhur ittifakının oy kaybında yetkisi olan herkesin kendi çapında bir sorumluluğu var.

Yavuz’dan kınama
Cumhur ittifakının kaybettiği ilçeleri tek tek analiz etmeye çalışmıştım.

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, yazıma bir hayli bozulmuş.

Kendisine iftirada ve ithamlarda bulunduğumu iddia etti ve beni kınadı!

Sonrasında da şöyle bir açıklama gönderdi:

1. Toplantıda olmamamı bilerek gelmediğime bağlamışsın. Oysa ben seçim işleri başkanıyım ve acele itiraz süreçleri için GM'de olup oradan cumaya kadar ayrılmam mümkün değildir. Şuan olduğu gibi toplantılarda ve yoğun çalışma trafiğinin içindeyim.

2. Erdal Köse'yi herhangi birinin arkasına asla ben koymuş değilim. Bilakis listede olmasından yana tavır almış birisiyim. Ben ilçelerin sıralamasına vs. karışmamaya özen gösterdim. Her ilçe başkanımız ve İl başkanımız bunun şahididir.

3. Bizi etnisiteye dayalı iş yapar göstermişsin. Hayatımda hiç öyle davranmadım. Davrananlara da itibar etmedim. Oradaki tercih sadece benim değil Partimizin ağırlıklı olarak ortaya koyduğu tercihtir.

4. Yazıda, diğer hususlarda da benzer ithamlar ve yanlışlar söz konusudur.

Cevap hakkına saygı duyduğum açıklaması bile kendi içinde çelişkilerle dolu.

Bu mevzuyu uzatmak istemiyorum ama Yavuz’un şunu bilmesini isterim.

Eleştiri yol gösterir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi hiç kimse layüsel değildir."

AdminAdmin