GÜNCEL
Giriş Tarihi : 10-09-2022 20:28   Güncelleme : 10-09-2022 20:28

Cumalı Yazdı! 9 yıl geçti Levent Bülbül ve sence kim haklı çıktı

Sakarya Milletvekillerini yazmaya başladım… Konu ne! Önümüzdeki seçimlerde yine vekil olsunlar mı! Biz “Olmasınlar” diyoruz… Biz adam gibi fikrimizi ortaya koyuyoruz… Tabi bu ülkede bu işler zor… Öyle fikrini adam gibi ortaya koyma

Cumalı Yazdı! 9 yıl geçti Levent Bülbül ve sence kim haklı çıktı

 

Sakarya Milletvekillerini yazmaya başladım…

Konu ne!

Önümüzdeki seçimlerde yine vekil olsunlar mı!

Biz “Olmasınlar” diyoruz…

Biz adam gibi fikrimizi ortaya koyuyoruz…

Tabi bu ülkede bu işler zor…

Öyle fikrini adam gibi ortaya koymak kolay iş değil…

Her yerden baskı yiyorsunuz…

Tam saha pres yapıyorlar…

Kızıyorlar…

Sitem ediyorlar…

Evalla…

Saygı duyuyorum…

 

***

 

Bu arada beni arayıp bir söz söyleyen yok…

Ama yakın çevrelerinden gelen tepkilere bakıyorum…

Hepsi…

7 Sakarya Milletvekili de…

Şunu istiyor…

Sakarya’ya çok hizmet ettik…

Hakkımızı yemeyin…

Doğru…

Zaten inkar eden yok ki…

Geçen yazdım…

Bu kente hizmeti geçenlerden “Allah razı olsun” dedim…


***

 

Ama biz rutin işleri yapanları değil…

Sakarya’ya artı kazandıracak vekiller istiyoruz…

Tek sorun bu…

Her halde bu kadar istekte bulunacak hakkımız var…

Size göre “mükemmel” olan işler…

Bize göre “rutin” gelebilir…

Ya da söyle mi düşünsek!

Biz, milletvekilliğini gözümüzde çok mu büyütüyoruz!

O kadar etkisi, yetkisi yok mu!

Bilemiyorum…

Bildiğim bir şey var…

Muhalefet veya iktidar ayırt etmiyorlar…

Sokakta vatandaş “hepsi gitsin” diyor…

 

***

 

Geçende yazdım…

Yine yazayım…

Ben “gitsin” desem ne olur!

Ben “gitmesin” desem ne olur!

Ben kıçı kırık bir gazeteciyim…

Siz bana değil…

Oy isteyeceğiniz seçmene bakın…

Onların ne dediği önemli…

Şimdi anlatmaya devam edelim…

MHP Gurup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili M. Levent Bülbül’ün geçmiş yıllardaki basın açıklamalarını yazınca klasik olarak tepki aldık…

 

***

 

Ağır hakaretlere varan yorumlar aldık…

AK Parti’nin omurgasız yazarı olduk…

Daha neler olduk belli değil…

Bana geçirenler her halde bu yazı dizisinin Levent Bülbül kısmından konuya balıklama dalmışlar…

Arkadaşlar…

Bana “AK Parti’nin omurgasız yazarı” diyen arkadaşlar…

O klavyede bana aslan kesiliyorsunuz yaa…

O aynı klavyeyi yine kullanın…


basin-37078.JPG

 

Ve benim arkaya doğru birkaç köşe yazıma bakın…

Bakın bakalım AK Partili vekiller için ne yazmışım…

Ayrıca…

Diyorsunuz yaa…

Cumhurbaşkanı Erdoğan zamanında Devlet Bahçeli’ye ne dedi!

Devlet Bahçeli zamanında Cumhurbaşkanı’na ne dedi!

Yazsana…

Benim için çok önemli değil…

Yazarım…

Çokta yazdım…


***

 

Hatta hazır yeri gelmiş iken yazayım…

Bunca lafı birbirine söyleyip, son birlikte yol almak…

Bu iş bana göre değil…

Devam edeyim…

Yıllarca CHP ile Saadet Partisi…

Başörtüsü meselesi başta olmak üzere birbirlerine demedikleri kalmadı…

Şimdi birlikte siyaset yapıyorlar…

Bu da bana göre değil…

Ama hepsi bir terane uydurmuş…

Kimi “ülkenin bekası” için diyor…

Kimi “bu hükümet gitmeli” diyor…

Sizin anlayacağınız hepsi bir kılıf bulmuş…

 

***

 

Gelelim Levent Bülbül’e…

Bugün son…

Sakarya Milletvekilleri yazı dizisinde bugün son kez Levent Bülbül’ü yazıyorum…

Baştan uyarayım…

Bundan sonrasında 2014 yılında Levent Bülbül’ün efsane basın açıklaması ve bu basın açıklamasına benim yazdığım iki köşe yazısı olduğu için biraz uzun olacak…

İstemeyen okumayabilir…

Saygı duyarım…

basin-37072.JPG

 

Biz 2013-2014 yıllarında “yapma Levent başkan, yapma, sen hukukçusun, sen adalet adamısın, sen avukatsın, sen efendi bir insansın, sen adil bir insansın, sana böyle siyaset yakışmaz” derken 9 yıl önce “sen çok bilme Hüseyin Cumalı, biz nasıl siyaset yapacağımızı biliriz. Bak çorban taşmasın” diyorlardı…

Evalla…

 

***

 

Ama zaman su gibi akıp geçti…

Ve zaman beni haklı çıkarttı…

Şimdi, bugün elbette geçmişi hatırlatcam…

Niye hatırlatmayım!

Neden!

Biz o günlerde “AK Parti ve partilere bu kadar ateş etmeyin. Hakaret başka, siyaset başka, bu kadar ağır sözler size yakışmıyor” derken, bize “Sen yandaşsın. Sen sahibinin sesisin” adı altında demediklerini bırakmadılar…

 

basin-37073.JPG

 

Ne oldu!

Şimdi ne oldu!

Şimdi aynı AK Partililerle “Ülkenin bekası için” diyerek yol yürüyorsunuz…

Şimdi aynı AK Partililerle “seçime” giriyorsunuz…

Şimdi aynı AK Partililerle “toz” kondurmuyorsunuz…

Ve o günlerde AK Partilere yaptığınız hakaretler için “yapmayın” diyen bana, bugünde o günleri yazdığım için “omurgasız” diyorsunuz…

Arkadaş…

Karıştırmayalım…

Ben halen durduğum yerde duruyorum…

Ben halen “Hakaret yapmadan siyaset yapın” diyorum…

Peki 9 yıl önce sizler durduğunuz yerde duruyor musunuz!

 

***

 

Şimdi size 2014 yılında yapılan bir basın açıklamasını paylaşayım…

Yıl 2014…

MHP Sakarya İl Başkanı M. Levent Bülbül…

Düzenlediği seri basın toplantılarından birisi…

Ana başlık ne!

“Yüzleri köseleye dönmüş”

Okuyun bakalım…


basin-37068.JPG

 

Tarih: 27 Şubat 2014

 

 “Yüzleri köseleye dönmüş”

 

MHP İl Başkanı Levent Bülbül, AKP’li yerel yöneticilere sert çıktı. Bülbül, “Yüzleri köseleye dönmüş. Bu kadardan olaydan sonra, hala hizmet teraneleriyle insanların karşısına çıkabiliyorlarsa, yazıklar olsun” diye konuştu.

 

MHP İl Başkanı Levent Bülbül, haftalık olağan basın toplantısında AKP’yi bombaladı. Başbakan Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili konuşan Bülbül, “Bu ses kayıtları neticesinde bu hırsızlığın başının başbakan ve ailesi olduğu ortaya çıkmıştır. Ne kadar üstü örtülmeye çalışılsa da bu böyledir. Bu kayıtlar eğer özel hayatlarıyla ilgili olsa, hepimiz buna karşı çıkardık ama bu kayıtlar kara para işinin hangi boyutlara ulaştığının göstergesidir. Allah kelamı edip bu usulsüzlüklerin arkasında duranların da kendi imanını kontrol etmesi gerekir” diye konuştu.
 

TOÇOĞLU’NU ELEŞTİRDİ
Başbakan’ın istifa etmesi gerektiğin altını çizen Bülbül, “Bunun yereldeki temsilcileri de hala pişkin pişkin ilçeleri gezip, oy istiyorlar. Yüzleri köseleye dönmüş” dedi. AKP’li belediye başkalarına seslenen Bülbül, “Yüreğiniz hiç mi acımıyor, hiç mi utanmıyorsunuz. Başınızı yastığa rahat koyabiliyor musunuz?” diye sordu. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle ilgili sarf ettiği sözlere tepki gösteren Bülbül, “Siz bu pisliği nasıl temizleyeceksiniz önce onun hesabını verin” dedi.
 

2023 HEDEFİ
“Yolsuzluk yoktur diyen de o yolsuzluğun ortağıdır” şeklinde konuşan Bülbül, “AKP’nin yereldeki temsilcileri 30 Mart’a kadar sokakta gezebilecekler mi onun hesabını yapsınlar. Bu kadardan olaydan sonra hala hizmet teraneleriyle insanların karşısına çıkabiliyorlarsa, yazıklar olsun. Ticari planlarını 2023’e kuranların şimdi etekleri tutuştu. Allahın izniyle bu zalim düzen gidecek, hem de çok büyük bir gürültüyle gidecek” dedi.

 

AYNI ŞEYLERİ VAAT EDİYORLAR
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ve ilçe belediye başkan adaylarının projeleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Bülbül, “Proje anlatmaktan yorulduk diyorlar ama anlatmaktan, yapmaya vakit bulamıyorlar. 2009 seçimlerinde ne vaat ettilerse bu seçimlerde de aynı şeyleri vaat ediyorlar. 2009’dakilerin 3-5 tanesini de hasbelkader gerçekleştirmişler” diye konuştu. Bülbül, Mart ayında bir miting yapacaklarını söyleyerek, “Bu meydanları bindirilmiş kıtalardan olmayan, samimi insanlarla dolduracağız” ifadelerini kullandı. 
 

basin-37074.JPG

 

Dönemin MHP İl başkanın 27 Şubat 2014’teki açıklaması aynen böyle…

Bu açıklama karşısında ilk önce “Siyasetin çirkin yüzü” başlıklı bir yazı yazdım…

Dün bu köşe yazısını paylaştım…

Bugün bu köşe yazısının 2. bölümünü aynen yayınlıyorum…

 

basin-37067.JPG

 

Hodri Meydan Levent Bülbül

 

Dünkü yazımda 'Siyasetin Çirkin Yüzü'nden bahsettik...

 

Neydi o siyasetteki çirkinlik !

 

17 Aralık fırtınası, internete düşen ses kayıtları ve son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği ileri sürülen ses kaydını baz alan MHP Sakarya İl Başkanı Levent Bülbül "Yüzleri köseleye dönmüş" diye bir çıkış yaptı...

 

Bu bence siyasette değil...

 

Bunun adı 'Sert Muhalefet' hiç değil...

 

Bu arada Başbakan Erdoğan da zaman, zaman böyle çirkin çıkışlar yapıyor...

 

Bir Başbakana 'Lan' demesini yakıştıramıyorum...

 

Sen Başbakansın. Ne demek lan !

 

Siyasetin çirkin yüzünü yazdığımız dünkü köşemizde Bülbül " Yüzleri köseleye dönmüş" sözleriyle yetinmedi...

 

"Bu ses kayıtları neticesinde bu hırsızlığın başının Başbakan ve ailesi olduğu ortaya çıkmıştır" dedi...

 

Bunu diyen bir avukat, yani hukuk adamı...

 

İnternette dolaşan bir ses kaydı var. Nereden ve nasıl geldiği belli değil. Bu kayıtla ilgili süren bir mahkeme yok, delili yok, ispatı yok. Buna rağmen siz nasıl bir Başbakan ve ailesine hırsız diyorsunuz!

 

Böyle bir soru sorun !

 

Muhtemelen 'Sende suç ortağısın' damgasını yersiniz...

 

Oysa aynı Levent Bülbül bu kentte sık, sık 'Hukuk Adamı' olarak anılır...

 

O zaman soruyorum...

 

Bir hukuk adamı, siyaset için 'Hukuk' dışına çıkar mı!

 

Bir başka soru...

 

"Kanunsuz suç, delilsiz ceza" olur mu!

 

Hal böyle iken bir hukuk adamı siyaset yapmak için bir Başbakan ve ailesine 'Hırsız' demesi doğru mu!

 

Dikkat edin...

 

Başbakan'ın 'Lan' demesi, 'Ananı da al git' demesi, 'Artistlik yapma' demesine de karşıyım...

 

Bu çirkin çıkışlar Başbakan'a yakışmıyor...

 

Devlet büyüklüğüne bu sözler yakışmıyor...

 

Ama bir hukuk adamının da, 'Siyaset' adı altında 'Yargısız İnfaz' yapması, siyaset adı altında oy için çirkin siyaset yapması yakışmıyor...

 

Geçen hafta basın açıklaması yapan Bülbül," AKP'nin yereldeki temsilcileri hala pişkin pişkin ilçeleri gezip, oy istiyorlar. Yüzleri köseleye dönmüş" dedi...

 

AK Parti'nin yereldeki yöneticiler kim !

 

En başta Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu...

 

Ayıp değil mi!

 

Soruyorum...

 

Kaç yaşındasın sayın Bülbül !

 

Yaşın kaç !

 

"Pişkin" dediğin Başkan Zeki Toçoğlu senden yaşça büyük, bu kentte sevilen ve sayılan bir isim, çoluk çocuk sahibi bir insan, siyaset olarak da senden daha deneyimli...

 

İki kuruşluk siyaset yapacağım diye sen nasıl Toçoğlu'na 'Pişkin ve yüzleri köseleye dönmüş' dersin !

 

16 belediye başkanı için nasıl " Yüzleri köseleye dönmüş" dersin !

 

Bu çirkin sözlerle siyaset mi yaptığını zannediyorsun !

 

Bu mu yani !

 

Proje yok ama Maşallah hakaret gani !

 

Böyle mi seçim almayı planlıyorsunuz !

 

Soruyorum !

 

AK Partiyi savunma adına da yazmıyorum...

 

Bu köşe de neler yazdığımı bu halk bilir...

 

AK Parti'nin başında olduğu 16 ilçe belediye başkanından, 12 başkan için "Gitsin" diye yazdım...

 

Halen de 'Gitsin' diyorum...

 

"Rutinin dışına çıkamayan AK Partili belediye başkanları bu görevleri yapmasın" diyorum...

 

"Bir çok ilçe yerinde saydı ve sayıyor da" diyorum...

 

Ama bunları derken, belediye başkanlarına hakaret etmiyorum...

 

Siz de 'Gitsinler' deyin, 'Bu işi yapamadılar' deyin, 'Hizmet bizim işimiz' deyin, 'Biz daha iyi belediyecilik yaparız' deyin...

 

Saygı duyarım...

 

Ama...

 

Çıkıp ortaya herkese hakaret ettiğiniz nokta da kusura bakmayın...

 

Siz veya başkası...

 

Kim olursa olsun...

 

'Siyaset' adı altında kişiliklere hakaret edenlere saygı duymam...

 

Ayrıca...

 

Bir hukuk adamı olmana rağmen internette ne olduğu belli olmayan bir ses kaydı üzerinden Başbakan'a 'Hırsız' dedin...

 

'İddia' bile demeden Başbakan ve ailesine hırsız damgasını vurdun...

 

İyi ama bu kente yıllardır belediye başkanlığı yapan, adı bir kere bile şaibeye karışmayan, yolsuzluk olaylarında adı bir kere bile geçmemiş bir isim olan...

 

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'na nasıl dil uzatıyorsun !

 

Nasıl " Yüzleri köseleye dönmüş" diyorsun ! Kıstasın ne!

 

Eleştirdiğin bakış açısı 'Hırsızlık' ve bu bakış açısında 'Yüzleri köseleye dönmüş' diyorsun...

 

Bunu derken "Sakarya'dakileri tenzih ederim' demiyorsun...

 

O zaman Toçoğlu ile ilgili, bana bir tek şaibe söylese...

 

Deki "Toçoğlu işte şu malı götürdü veya göz yumdu"...

 

Bir iddia sunsana kamuoyuna...

 

İddian var mı!

 

Varsa çık basın toplantısı yap ve herkes neyin ne olduğu bilsin...

 

Bir iddian varsa açıkla ve hatta beraber Toçoğlu hakkında suç duyurusunda bulunmak için Cumhuriyet Savcılığına gidelim...

 

Hodri meydan, var mısın !

 

Var mısın, yok musun !!!

 

Tutturduğunuz Arap yalellisi gibi bir yol...

 

Gelene, gidene, konuşana hakaret...

 

Pardon !

 

Hakaret ne zamandır siyaset oldu !!!

 

 

basin-37071.JPG

 

Ve bu da 2014 yılında yazdığım seri köşe yazılarının 3’üncüsü…


***

 

Levent Bülbül ve dev aynası !!!

 

MHP Sakarya İl Başkanı Levent Bülbül'ün 'Siyaset' adı altında yaptığı 'Hakaretleri' iki gündür yazıyorum...

 

Kıvırmadan 'Net' bir şekilde görüşlerimi ifade ediyorum...

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Lan' demesine nasıl tepki gösteriyorsam, avukat olması nedeniyle hukuk adamı olan başkan Levent Bülbül'ün AK Partililer için " Yüzleri köseleye dönmüş" sözlerine tepki gösteriyorum...

 

Başbakan'ın bir vatandaşa "Ananı da al git" demesine nasıl tepkiliysem, Bülbül'ün "Bunlar pişkin" demesine de tepkiliyim...

 

Başbakan'ın "Artistlik yapma" sözüne nasıl karşıysam, bir hukuk adamı olan Bülbül'ün yargısız infaz yaparak 'Başbakan ve ailesi hırsız olmuştur' sözlerine de karşıyım...

 

Başkan Bülbül kusura bakmayacak...

 

Başkan Bülbül buranın Sakarya olduğunu da unutmayacak...

 

Başkent'te yapılan hakarete dayalı siyasette elbette karşıyız. Ama Sakarya yapılan hakarete dayalı siyasete 10 kez karşıyız...

 

Ayrıca...

 

Başbakan dahil kimseyle ilgili kesinleşmiş bir mahkeme kararı yok iken, bir hukuk adamı olan Bülbül bunca insana nasıl 'Hırsız' diyor !

 

Nerede kaldı senin hukuk adamlığın !

 

Hukuk, her zaman hukuktur...

 

Siyaset yapacam diye hukuk dışına çıkabilir misin!

 

Kanıt yok, belge yok, delil yok, açılmış bir mahkeme yok...

 

Ne var !

 

Bir ses kaydı ama o da nereden geldiği belli değil...

 

Bütün bunlara rağmen Başbakan ve ailesine 'Hırsız' diyen Bülbül, bu olayları baz alıp Sakarya'daki yerel yöneticiler için 'Pişkin bunlar, yüzleri köseleye dönmüş' diyor...

 

Bülbül bunu söylerken kıstas ne!

 

17 Aralık fırtınası ve ses kayıtlarıyla ortaya çıkan 'Hırsızlık' iddiaları...

 

Bunları baz alan Bülbül ağzına geleni söylüyor...

 

"Pişkin, hırsız, yüzleri köseleye dönmüş" sözlerini sarf ederken arkaya bile bakmıyor...

 

İyi güzel de, madem her şeyden bu kadar eminsin...

 

Başbakan dahil AK Parti Sakarya kurmaylarını Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet etsene...

 

Git...

 

Zaten mesleğin icabı her gün Sakarya Adliyesi'ne gidiyorsun...

 

Hazır gitmişken iki satır dilekçe yaz ve şikayetçi olsana...

 

Niye olmuyorsun !

 

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a direk, iddia filan da demeden, direk 'Hırsız' diyorsun...

 

Ailesi de hırsız diyorsun...

 

Madem o kadar eminsin, git o zaman suç duyurusunda bulun...

 

Ama Bülbül bunu yapmıyor...

 

Oturduğu yerden 'O hırsız, bu pişkin, bunun suratı kösele bağlamış' diyor...

 

Bu yazılardan sonra muhtemelen benim içinde 'Yandaş medya, tetikçi, satılık kalem, silahşör' diyordur...

 

Ama aynı Levent Bülbül, esip gürleyen Levent Bülbül Cumhuriyet Savcısı'na suç duyurusunda bulunamıyor...

 

Acaba neden !

 

Dün kendisine "Hodri meydan" diye yazdım...

 

Şöyle seslendik...

 

Başkan Zeki Toçoğlu ile ilgili bir iddia varsa çık basın açıklaması yap...

 

Ardından Başkan Zeki Toçoğlu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulun...

 

Biz de senin iddialarını ve suç duyurusunu kaleme almaz isek bize de hakaret et...

 

Nasıl olsa alıştın...

 

Bize de 'Satılık kalem, kalemşör, yandaş medya, tetikçi' de...

 

Hodri meydan, var mısın !

 

Var mısın, yok musun !!!

 

Böyle dedik...

 

Tık yok...

 

Bir kez daha yazayım...

 

Önce bir iddian olacak, sonra bu iddianla ilgili belgeleriyle beraber bir basın açıklaması yapacan, sonra Cumhuriyet Başsavcılığı'na gidip suç duyurusunda bulunacaksın...

 

Bütün bunlardan sonra basın da bu iddiaları kaleme almaz ise ağzına geleni bize de söylersin...

 

Onun dışında bu kentte 'Siyaset' adı altında insanlara hakaret etmeyeceksin...

 

Hem kusura bakma sayın başkan...

 

MHP Sakarya İl Başkanı olman, senin bu kentte istediğine hakaret edebilirsin anlamına gelmiyor...

 

Geçen haftaki basın açıklamasının da iddia bile demeden direk 'Başbakan hırsız, Başbakanın ailesi hırsız" dedin...

 

AK partinin yerel yöneticiler için ' Bunlar pişkin, yüzleri köseleye dönmüş' dedin...

 

Aynı açıklamanın sonlarına doğru "Ticari planlarını 2023’e kuranların şimdi etekleri tutuştu" da dedin...

 

Kafana göre adamlara bir de etek giydirdin...

 

Bu ne yaa...

 

Bu nasıl bir siyaset anlayışı...

 

Levent Bülbül işi resmen hakarete dökmüş...

 

Böyle siyaset olur mu!

 

Burası Sakarya...

 

Herkes birbiriyle akraba, dost, hısım, arkadaş...

 

Seçim bitecek, herkes yine bir düğünde, bir toplantıda, yolda, sünnette bir araya gelecek...

 

MHP'nin ileri gelenleri hiç mi 'Bülbül, hakaret ile siyaset arasında bir çizgi var. Gittiğin yol, yol  değil. Sert muhalefetini yap ama kimseye hakaret etme. Bu tarz ne sana, ne bizim partimizi yakışıyor' diye uyarmıyor...

 

Ayrıca sayın Bülbül...

 

Senin yaptığın hakaretlerin birisini 'Siyaset' adı altında sana yapsalar...

 

Yaa dava açarsın, yaa da 3-5 kişi bir araya gelip adamın ağzını burnunu kırarsın...

 

İyi ama şimdi adama sormazlar mı!

 

Bu kentte sen adamsın, sen siyasetçisin, sen aile reisisin, sen herkese hakaret edersin, sen yücesin, sen şahsiyetlisin, sen onurlusun, yani bu kentte sen kralsın !

 

Peki ama iki oy fazla alacam diye hakaret ettiğin insanlar ne!

 

'Siyaset' adı altında hakaret ettiğin bu kentin değerleri; senin gözünde ne!

 

Geçen yıl MHP Sakarya İl Başkanı olduktan sonra düzenlediği ilk basın toplantısı sonrasında " Hadi Çark Caddesi'ne inelim de adam görsünler" diyen Levent Bülbül...

 

Pardon...

 

Bu kentte sen kendini dev aynasında mı görüyorsun !!!


***

İşte böyle arkadaşlar...

9 yıl önce bunlar yaşandı...

Bugünlük son söz olarak şunu eklemek istiyorum…

Genç siyasetçilere örnek olsun diye bu notu ekliyorum…

Eğer siyaset yapacaksınız…

Gençlik Kolları veya mahalle temsilcisi iken de sözlerine dikkat edeceksin...

Genel Başkan olsan da sözlerine dikkat edeceksin…

Nokta…

***

 

Devam edecek…

basin-37066.JPG

AdminAdmin