Prof. Dr. Doğan Yaşar’ın açıklamaları, bu yıl kışın erken ve sert bir şekilde geldiğine dair önemli bir uyarı niteliğinde. Özellikle İzmir gibi ılıman iklim bölgelerinde bile sıcaklıkların aniden düşmesi, bu yılki kışın sıradan olmayacağını gösteriyor. İzmir’in kasım ortalamalarına göre 7-8 dereceye kadar düşen sıcaklıklar, bölgeye alışılmadık bir soğuk getirdi. Bu tür ekstrem sıcaklık değişimleri, tüm Türkiye’yi etkileyen büyük bir soğuk hava dalgasının habercisi.
Yaşar, bunun sadece bir geçiş dönemi olmadığını, küresel iklim değişikliği ve doğal döngülerin bir sonucu olduğunu belirtiyor. Doğanın dengeleme mekanizması, sıcak hava dalgalarının ardından soğuk dönemlerin veya tersi bir şekilde soğuk bir dönemden sonra sıcak hava dalgalarının gelebileceğini vurguluyor. Örneğin, son birkaç yıldır yaşanan kuraklık, doğanın dengeyi sağlama çabalarıyla karşılanmış gibi görünüyor. Süper El Nino'nun etkisiyle büyük seller ve anormal hava olayları yaşandı, ancak bu da doğanın dengeyi sağlama yönünde bir aşama olarak görülebilir.
Prof. Yaşar’ın verdiği bilgiler, soğuk hava dalgasının ardından yağışların geleceği yönündeki beklentileri de önemli. Barajların seviyelerinin çok düşük olmasının, su kaynakları açısından endişe verici olduğunu belirtiyor. Ancak, kışın ortalarına gelindiğinde yağışların artacağı ve özellikle 2024’ün ilkbaharından sonra yağışlı bir yıl geçireceğimiz yönündeki tahminler, barajlardaki su seviyelerinin normale dönmesine yardımcı olabilir.
Prof. Yaşar’ın öngörüsü, La Nina etkisiyle soğukların daha belirgin hale gelmesi ve kışın 50-60 yılın en soğuk dönemlerinden biri olacağı yönünde. Bununla birlikte, soğukların ardından bol yağış bekleniyor, bu da doğal dengeyi sağlama açısından umut verici bir durum.
Özetle, 2024 kışı çok sert geçecek gibi görünüyor, ancak sonrasında yağışların artması ve su seviyelerinin yükselmesi bekleniyor. Bu süreçte, soğuk hava ve kar yağışının su kaynakları üzerindeki olumlu etkisi de göz ardı edilmemeli.