GÜNCEL
Giriş Tarihi : 08-03-2024 15:45

Kadın Komisyonu Gazze'li kadınlar için toplandı

Sakarya Sivil Toplum Kuruluşları Kadın Kolları Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla AKM önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Kadın Komisyonu Gazze'li kadınlar için toplandı

Sakarya Sivil Toplum Kuruluşlarının Kadın Kolları temsilcileri tarafından, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Gazze'li kadınlar ve zulme uğrayıp mağdur edilen tüm kadınlar için Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Kadın Komisyonu adına basın açıklamasını Aysun Kılman okudu.

Gerçekleştirilen basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;

KADIN BEDENİ METALAŞTIRILIYOR

"Kıymetli Basın Mensupları ve Sakarya’nın Duyarlı Halkı;

Tarihi 8 Mart 1857 yılına kadar giden, özünde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak, insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek ve daha iyi yaşam koşulları için mücadele günü olarak başlayan bir mücadele günü kapitalizmin vahşi ellerinde tam tersi bir gün olarak pazarlanmaktadır. Bugünlerde her gün ve her gece sanki insanlar tüketsinler diye icat edilmiş gibi anlaşılmakta, “kutlama” adı altında insanların tüketim çılgınlığı yapmaları istenmektedir. Özellikle Medyada, kadınlar günü adı altında kadın bedenleri metalaştırılmakta, Allah’ın Aziz ve mükerrem olarak yarattığı insanlar tüketim sektörünün kölesi olarak gösterilmektedir.

KAPİTALİZMİN DAYATMALARINI KABUL ETMİYORUZ

Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen ve uluslararası arenada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanılan bu günde Sakarya Sivil Toplum Kuruluşlarının kadın kolları temsilcileri olarak sormak istiyoruz, hangi kadınlar günü, hangi kadının günü? Bizler kapitalizmin dayatmalarını kabul etmiyoruz. Kadının, ailenin sağlam olması. Batıl ideolojilerin rol dayatmaları ile değil, her insanın yaradılıştan gelen fıtrat değerlerine sahip çıkılarak sağlanabilir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ün başta Gazze olmak üzere dünyanın her tarafında kadınlarımız tahammül-ü fersa bir şekilde zulümlere uğrarken bir kutlama günü olarak değil ezilen, horlanan, savaşın ve yokluğun en büyük çilesi omuzlarına bırakılan kadınların anlaşılması için değerlendirilmelidir.

ZULME UĞRAYAN KADINLAR İÇİN BURADAYIZ

Sakarya Sivil Toplum Kuruluşlarının Kadın Kolları Temsilcileri olarak bizler de “Kadın Hakları” adı altında kadını erkekten, dedeyi torundan, insanı insandan uzaklaştıran, aile ve akrabalık bağlarını koparan, bencilliği hedonizmi bayraklaştıran açıklamaların, hediye sektörünün reklamlara boğduğu TV ve dijital platformların bizlerin ufkunu karartmasına, toplumu yozlaştırmasına izin vermemek için ve Tüm dünyada özellikle de Gazze’de zulme uğrayan Kadınlar için burada toplanmış bulunmaktayız. 7 Ekim’den bu yana 14 bin altı yüz yirmi iki çocuk annelerinden ve 8 bin sekiz yüz doksan altı anne de binlerce çocuğundan koparılarak dünyanın gözleri önünde zalimce katledildi.

ZULME SESSİZ KALINIYOR

Tüm bu yaşananlar yürekleri sızlatırken, üstüne Dünyanın suskunluğu yaşanan bu acıyı daha da arttırmakta ve birçok şeye kuşkuyla bakmamıza sebep olmaktadır. Filistinli kadın ve çocuklar söz konusu olduğunda; İnsan hakları ve özgürlüklerinin rafa kalktığını “izimlerin” hepsinin maalesef sınıfta kaldığına şahit oluyoruz. Nasıl sınıfta kalmasın ki; bırakın insan haklarını hayvan haklarının ve çevre bilinci adı altında bitkilerin korunmasına yönelik binlerce seminerlerin düzenlendiği, uluslararası anlaşmaların ülkelere dayatıldığı, günlerce medyadan ve gündemden düşürülmediği bir zeminde, kadın hakları savunucularının da dahil tüm hak ve hukukçuların Siyonist ve emperyalistlerin İslam Coğrafyası’nda kadınlara yönelik işledikleri caniliklere karşı üç maymunu oynamaları ve zalimlere yönelik edecek tek bir kelimelerinin olmaması tek dişi kalmış canavarlıklarının tezahürü değil mi?

Bu kutlamalarınızı hangi kadınlara ithafen yapacaksınız?

Sizlere soruyoruz; bazı sözleşmeler üzerinden meydanlarda kadın hakları çığırtkanlığı yapanları ve bir kaşıkta fırtına koparanları Gazzeli kadınlarla ilgili tek kelime etmekten alıkoyan nedir? Sürekli kadınların özgürlüğünden bahseden ve kadın hakları diye sosyal medyaları çatırdatan sözde sanat dünyasını bu konuda tek kelime etmekten alı koyan nedir? Ve buradan “Kadın Hayat Özgürlük” ve “Kadın Kutsaldır” gibi sloganlarla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayan siyasetçilere tekrardan soruyoruz; Filistin’de kadınlara ve çocuklara yönelik bir soykırım yaşanırken ve bu konuda ciddi bir adım atılmamışken, bu kutlamalarınızı hangi kadınlara ithafen yapacaksınız?

Yaşananlardan utanç duyuyoruz

Buradan herkese sesleniyoruz; Gazzeli kadın ve çocuklar batılı olmadıkları için mi bunca zulme maruz kalıyor? Yoksa göz renkleri mi farklı? Öyleyse bu sinmişlik neden? Yaşananlardan utanç duyuyoruz. İkiyüzlü hak hukuk savunucularından utanç duyuyoruz. Hayvan haklarının konuşulduğu kadar soykırıma ve zulme uğrayan kadınların gündem edilmemesinden utanç duyuyoruz. Çevre bilinci adı altında uluslararası arenada çalışma yapanların yok edilen şehirlerden ve oluşan tablodan rahatsızlık duymamasından utanç duyuyoruz. Bazı sanatçı ve siyasilerin yavrularının gözü önünde keskin nişancıların hedefi olan annelerle ilgili ciddi bir eylem ve söylemde bulunmamalarından dolayı utanç duyuyoruz. Yaşanan soykırım gözler önündeyken kadın hakları edebiyatı yapıp, kutlamalarda bulunan ve zulmün sonlandırılması için ciddi bir şekilde icratlarda bulunmayan tüm dünya yöneticilerinden utanç duyuyoruz.

SORUMLULUK BİLİNCİ

Sakaryalı Kadınlar olarak bizler; Dini, ırkı, rengi ve cinsiyeti fark etmeksizin tüm mazlumlar bizimdir, diyor ve dünyanın gözleri önünde yaşanan tüm zulümlerin ve özellikle de Gazze’deki soykırım utancının giderilmesi konusunda yediden yetmişe sorumluluk sahibi olan herkesi sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Basın açıklamamızı Peygamber Efendimizin(a.s.v) bir sözü ile sonlandırmak istiyoruz: Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allâh'tan korkunuz! Zîrâ onlar Allâh'ın size olan emanetleridirler.”

EditörEditör