Cinayetin ardından kaçan M.A., Sincan'da saklandığı gecekonduda polis ekipleri tarafından yakalandı. Adliyeye sevk edilen şüpheli, nöbetçi hakimlikçe 'kadına karşı kasten öldürme' suçundan tutuklandı. Olayda kullandığı silah ise kaçarken attığı çevre yolunun kenarında bulundu.
M.A.'nın savcılıkta verdiği ifade ise hayrete düşürdü. Şüpheli, Ayşegül Çınar'ın eski sevgilisi olduğunu söyleyerek, "O akşam Ayşegül kapıma geldi. Ayşegül'ün yanında 2 kişi daha vardı, gelenleri tanımıyorum. Ayşegül, kapıya vurunca ben de 'gitsin' diye kapıyı araladım ve aradan 2 el ateş ettim. Kurşunlardan biri Ayşegül'e denk gelmiş. Benim öldürmek gibi bir amacım yoktu. Korkutmak ve 'kapımdan gitsin' diye ateş ettim. Pişmanım" dedi.
Bu ifade, cinayetin tamamen plansız ve anlık bir öfke patlaması sonucu işlendiği izlenimi veriyor. Ancak, M.A.'nın silahla kapıdan ayrılması ve olay yerinden kaçması, cinayetin daha önceden tasarlanmış olabileceği ihtimalini de güçlendiriyor.
Ayşegül Çınar'ın ölümü, kadına yönelik şiddetin bir başka vakası olarak hafızalara kazındı. Çınar'ın ailesi ve yakınları, adaletin yerini bulmasını istiyor.