YEREL
Giriş Tarihi : 12-07-2023 00:14

Srebrenica’yı unutmadık unutmayacağız

Srebrenica Soykırımı’nın 28. yıldönümü dolayısıyla Sakarya Boşnak Dernekleri ve Sivil Toplum Kuruluşları bir araya geldi.

Srebrenica’yı unutmadık unutmayacağız

Sakarya Boşnak Dernekleri ve Sivil Toplum Kuruluşları bir araya gelip Adapazarı Bosna Anıtı önünde ortak bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, “Srebrenica’yı unutmadık unutmayacağız” dendi.

İşte ortak yapılan o açıklama

 

İsmini bölgedeki gümüş madenlerinden alır, gümüş şehri anlamına gelir.

1980 yılında Yugoslavya'nın başındaki Tito'nun ölmesi yılında Berlin duvarının yıkılması yılında Sovyet Doğu bloğunun çökmesi ile Yugoslavya devleti bir ülke iken sekiz ülke haline geldi. 29 Şubat 1992'de yapılan referandumla BosnalI Sırpların boykot ettiği seçimi %64 katılım sağlanıp; %99.44'ü bağımsızlık yönünde evet kullanmış, ALİYA İZZETBEGOVİÇ Cumhurbaşkanı seçilmişti.


***

 

Her yıl 1 Mart günü Bosna'nın bağımsızlık günü olarak kutlanır. Ordu Sırpların kontrolündeydi. 2 Mart 1992 günü Ramazan Biber, Kenan Demiroviç Sırplar tarafından ortadan kaybedilmiş ve bir daha bulunamamıştır. 5 Nisan 1992'de savaşa hayır mitingi düzenlendi. Saraybosna'daki Hotel Holidey'den Sırp Çetnik'lerin attığı sınaypır ile tıp öğrencisi Suat Şuada Dilberoviç, Olga Susiç şehit oldular. Biri çocuk olmak üzere 8 kişi yaralandı.

 

***

 

Sırplar savaşı 3 buçuk günde bitirmeyi planlamışlardı. Amaçları Bosna Hersek halkının üçte birini yok etmek, üçte birini ülkeden sürgün etmek, üçte birinin de mallarına el koymaktı. Bosna savaşının başında Müslümanlar 60 tane şehir ve kasabayı savaşın başında kaybettiler. Katliam ve soykırıma uğradılar. Bosna Hersek'in büyük komutan Aliya İzzetbegoviç'in önderliğinde düzenli ordu ve polis teşkilat kurulup operasyon birlikleri hazırlandı.

Türkiye 31 Mart 1993'te, NATO'nun emrinde olmak şartıyla; 18 adet F16'sıyla hava sahasının güvenliğini devraldı. 16 Nisan 1993'te Birleşmiş Milletler güvenlik konseyi, Bosna'da 6 adet şehri korumayı dünyaya taahhüt ettiler.

1-) SARAYBOSNA 2-)  SREBRENİCA 3-) GORAJDE  4-) TUZLA  5-)JEOPA  6-) BİHAÇ

Aliya'nın önderliğinde düzenli operasyon birlikleri, kaybedilen yerleri tekrardan geri almaya başladılar ve savaşın seyri değişmeye başlamıştı. Büyük Sırbistan hayalleri de yok olmaya başlamıştı. Mayıs 1995'te Sırplar 55 Hollanda Askerini esir alıp, direklere bağlayıp tüm dünyanın önünde rezil ettiler. Birleşmiş Milletler rehinelerini kurtarmak için hava saldırısını da reddedince, Sırpların önü açıldı ve SREBRENİCA'yı kurban vermek kaçınılmaz oldu. Nasır Oruç ve arkadaşları Srebrenica'yı güvenli bölge oluncaya kadar kahramanca savaştılar. Sırplar 20 Km bile yaklaşamıyorlardı.

 

***

 

Srebrenica serbest bölge olduktan sonra Nasır ve arkadaşları dağ yolu ile Tuzla'ya gidip Srebrenica-Tuzla arasındaki mesafeyi Müslümanların kontrolünde olacak şekilde mücadele edeceklerdi. Srebrenica Hollandalı Albay Karamens ve 400 Hollandalı askere emanet edildi. Silahlar Birleşmiş Milletlere teslim edildi. Hava sahası da Türk F16'lara aitti. Srebrenica katliamından evvel bağımsız Ortodoks Sırp kilisesi, Sırp askerlerine şöyle diyordu:

"Müslüman Türk, Arnavut, Boşnak öldürmeden günahlardan arındırılamazsınız."

 

***

 

Böylece katliamın altyapısı hazırlanmıştı. O gün Srebrenica'ya 2km uzaklıktaki Akü fabrikasının önünde 30.000 Bosnalı toplandı. Erkekler birleşmiş milletlerden silah istedi. Albay Karamens ve 400 askeri, Akü fabrikasından anons yaptılar: "Sizin can güvenliğiniz bizim elimizde, size hiçbir şey olamayacak. Eğer Sırplar kente yaklaşır ise Türk F16'larıyla onların bombalanacağının garantisini veriyoruz."

O gece 8000 kadar Boşnak erkek Birleşmiş Milletlere güvenmeyip Marş Mira üzerinden Srebrenica'dan Tuzlaya doğru yola koyuldular. Daha sonra bu yürüyüş "Ölüm Yürüyüşü" diye adlandırıldı. Yola çıkanlardan sadece 3000 kişi Tuzlaya ulaşabilmişti. 9 Temmuz sabahı Sırplar Akrep ve Kaplanlar diye iki grup ile Bosna kasabı lakaplı Ratkomiladiç önderliğinde Srebrenica'ya girdiler. Ratkomiladiç Müslüman isimli tabelalara bile tahammül edemedi.

 


***

 

Kameralar karşısında şöyle söylüyordu: "Bugün 11 Temmuz 1995 burada Sırp olan Srebrenica'da bulunuyoruz. Bir dini Sırp bayramı öncesinde Sırp milletine bu şehri armağan ediyoruz. Türk'lere karşı başlattığımız ayaklanma sonucunda bu topraklarda Müslümanlardan intikam vakti geldi." Sırp askerler meydana indiler Akü fabrikasında halk oradaydı. Ratkomiladiç televizyon kameralarına karşı; hiçbir kimseye hiçbir şey yapılmayacağını; insanları güvenli bölgeye çıkaracağını ve esir takasının yapılacağını söylüyordu. Akabinde çocuklara çikolata dağıtıp onlara şirin görünmeye çalışıyordu.

 

***

 

Miladiç erkek esirlere ise gerçek yüzüyle şöyle seslendi: "Size Allah yardım edemez ama Miladiç yardım edebilir. Bütün savaş suçlusu İslamcı teröristleri bulup bana vereceksiniz." Aksi takdirde cezalandırılacaksınız. Kahraman Nasır Oruç ve Mücadele eden arkadaşlarından bahsediyordu. Aynı anda İtalya'dan NATO'ya bağlı F16Tar havalandılar. 2. bir emir ile geri döndüler ve Müslümanlar Sırpların eline teslim edildi.

 

***

 

Erkekler kamyonlara yüklendi. Bayanlar ayrıldı. 50 otobüs geldi ve onları yolladılar. O arada bir kız çocuğu ağlıyordu. Sırp askeri, annesinden susturmasını istedi. Çocuk korktuğundan dolayı susmuyordu. Sırp askeri 19 aylık Fatıma isimli çocuğun dilini kesti ve kafasına sıktı. Şu an burada anlatamayacağım tecavüzler başladı. Boşnak erkekler dağa götürülmeye başlandı. Kendi kazdıkları kuyulara arkalarından ateş edilerek şehit edildiler. İlk başlarda; on kişi, on beş kişi şehit ettiler. Sonrasında kamyon kamyon şehit ettiler. 

Sırplar Müslümanlara soykırım yaparken video çekiyorlardı. Televizyonlarda ve dünyaya gösterip Müslümanların ölmemek için Sırplara yalvarmalarını, af dileyip ayaklarına kapılmalarını istiyorlardı. Ama hiçbir Boşnak Müslüman bir Sırp'a yalvarmadı. Bu olay, günümüzün Kerbelasıdır.


***

 

Bosnalı Sırplar 8372 kişiyi katlettiklerini Uluslararası Lahey Adalet mahkemesinde zorunlu bir şekilde kabul ettiler. Geçen sene 50 tane tabutun içindeki kemikler defnedildi. Bu sene 28. Yıl soykırımı unutmama*programında 30 tane tabut toprağa verildi. Şu ana kadar bulunanların sayısı 6851 oldu. Dönemin Amerikan Başkanı tüm delillere rağmen "Bosna meselesi bizim meselemiz olamaz, o Avrupa'nın kendi iç meselesidir. " dedi. Yani Amerika her zamanki iki yüzlülüğünü bir kez daha gösterdi.

 

***

 

Müslüman Boşnaklar, Aliya'nın önderliğinde operasyonlara başlayarak teslim olmayacaklarının, izzetli bir direnişin ortaya konulacağının işaretlerini verdi.

Müslümanlar tekrar kaybettikleri yerleri almaya başladılar. Yoğun bir mücadele sonunda Sırplar ağır yenilgiler aldılar. Müslümanların bu savaşı kazanacağı anlaşılınca, Dayton anlaşması dayatıldı.

***

 

Dayton anlaşmasının dönüşünde Aliya'nın iki vecizesini unutmayacağız...

"Ben Avrupa'ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum çünkü çocuk, ihtiyar ve kadın öldürmedik. Hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar hem de Batının gözü önünde."


***

 

Srebrenica Annelerine de şu şekilde söylemiştir:

"Savaşta büyük zulme uğradınız, zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın çünkü unutulan zulüm tekrarlanır."

Srebrenica'lı küçük kız çocuğunun söylediği halâ kulaklarımızda çınlıyor:

Çocukları küçük kurşunlarla öldürüyorlar değil mi anne?

Yarabbi; Bosna şehitlerimizin ruhunu şad eyle!

Yarabbi; bizlere iki yüzlü Batının gerçek yüzünü görme basiretini nasip eyle!

Yarabbi; Kerbela şehidi Hz. Hüseyin'in yolunda giden Bosna şehitlerini kendimize örnek almayı nasip eyle!


***

 

Yarabbi; Zalimleri kahreyle! Döktükleri kanda boğulacakları günleri yakın eyle!

Yarabbi; tüm İslam ümmetine uyanış ve birlik nasip eyle!

 

-----------------

 

İşte o soykırım

 

Temmuz 1995’de Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ordusu, “Krivaya 95 Harekatı”nın bir parçası olarak Srebrenitsa’yı işgal etti. Yaşanan bu olay bir işgal olarak kalmamış bir katliama dönüştü. Hersek’in Srebrenitsa kentinde en az 8.372 kişi “Ratko Miladiç” komutasındaki ağır silahlı Sırp ordusu tarafından öldürüldü. Yapılan katliamda genç yaşlı demeden binlerce insan yaşamını yitirdi. Yapılan katliama Sırp ordusunun yanı sıra, Bosna-Sırp ordusunun “Akrepler” olarak bilinen özel birlikleri de katıldı.

 

Ne Birleşmiş Milletler’in Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmesi ne de kentte bulunan 600 Hollanda Barış Gücü askeri katliama mani olamadı. Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi. Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık bölgede, fabrikalarda ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar ise toplu mezarlara gömüldü.

 

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

AdminAdmin