Bazen en büyük hizmet, insanın ruhuna dokunan bir sıcaklık, bir içtenliktir. Bu yazı, bir annenin teşekkür çığlığı; bir belediye başkanının insan odaklı yönetim anlayışına dair anlamlı bir örnek… Fildişi Sahili’nden, gözyaşlarıyla harmanlanmış bir teşekkürü tüm Ferizli’ye ulaştırmak isteyen bir annenin kaleme aldığı bir hikâye.
Bir yıl önce evladını kaybetmiş bir annenin acısı, kelimelere sığmaz. Sinanoğlu Mahallesi’nde aile mezarlığında yatan evladının mezarındaki çiçeklerin sökülüp atıldığını öğrenen bu annenin üzüntüsü, dünyanın neresinde olursa olsun her annenin yüreğinde yankılanacak türdendi. Uzaktan yaşadığı bu derin üzüntüyü dile getirmek için önce mahallenin muhtarına ulaşmayı denedi. Ancak yanıt alamadı. Umudunu yitirmemek adına şansını Ferizli Belediye Başkanı Mehmet Ata’ya bir mesaj yazarak denedi. Ve işte o an, siyasetin ve belediyeciliğin ne anlama gelebileceğini gösteren, insanı merkezine alan bir yaklaşım devreye girdi.
Mehmet Ata, mesajı alır almaz bu anneye geri dönüş yaptı. Dahası, ertesi gün mezarlığı ziyaret ederek incelemelerde bulundu ve anneye hem taziye dileklerini iletti hem de Mezarlıklar Müdürlüğü ile bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına ne gibi önlemler alınabileceğini görüştü. Bu, sadece bir yöneticinin değil, bir insanın, bir babanın, bir yurttaşın duyarlılığını ortaya koyan örnek bir davranıştı.
Bir anne olarak, kendisini hiç tanımadığı, hatta yüzünü dahi görmediği bir belediye başkanına teşekkür etmek isteyen bu anne, aslında hepimize bir şey anlatıyor: Belediyecilik, yalnızca yollara asfalt dökmek ya da binalar inşa etmek değildir. İnsanların yarasına merhem olmak, kalplerine dokunmak, onların yalnız olmadıklarını hissettirmektir.
Bu vesileyle biz de Ferizli Belediye Başkanı Mehmet Ata’yı, gösterdiği hassasiyet ve duyarlılık için tebrik ediyoruz. Çünkü bazen siyasette ve yerel yönetimde en büyük başarı, küçük ama yüreklere dokunan dokunuşlardır.
Bir annenin yüreğinden dökülen bu teşekkürü, Mehmet Ata’ya ulaştırıyor ve onun gibi yöneticilerin çoğalmasını temenni ediyoruz.
Kalplere dokunan bu tür hikâyeler, hem topluma hem de yöneticilere ilham olsun.