MESELE AĞAÇ MI, SİYASET Mİ?

Hendek’te yaşanan ağaç kesimi üzerinden yürüyen tartışma, çevre duyarlılığı mı yoksa siyasi bir hesaplaşmanın perdesi mi?

Son günlerde Hendek’te Müftülük binası yapılması planlanan alanda birkaç ağacın kesilmesi, yerel gündemi meşgul ediyor. Olayı basit bir çevre hassasiyeti olarak görmek, olup biteni eksik anlamak olur. Çünkü ortada çok daha derin ve bilinçli bir algı operasyonu var.

Kesilen ağaçlar kamuya ait bir alanda bulunuyor. Alan, Diyanet’e bağlı Müftülük binası için tahsis edilmiş ve tüm resmi izinler alınmış durumda. Belediye de hukuki çerçevede hareket ederek süreci işletiyor. Ancak ne hikmetse en sert tepki, iktidar partisinin bir temsilcisinden geliyor. Üstelik bu alanı tahsis eden de yine aynı partiye bağlı bir bakanlık.

Hal böyleyken, ortaya şu sorular çıkıyor:

Gerçekten mi mesele ağaç?
Yoksa bu, belediye başkanını hedefe koymak için kurgulanmış bir siyasi senaryo mu?

Ağaç kesimine karşı çıkan kişinin geçmişte müteahhitlik yaptığı, birçok yapının temelinde onlarca ağacın kesildiği bir gerçek. O zaman çevre hassasiyeti neredeydi? Yoksa bu hassasiyet, sadece siyasi çıkarla mı ortaya çıkıyor?

Konu Müftülük binası… Yani bir kamu hizmeti. Yer seçimini yapan devletin kendisi. Eğer bu konuda bir yanlışlık görülüyorsa, belediyeye değil, bu tahsisi yapan makamlara başvurulmalı. Ama bakıyoruz ki iş tamamen belediyeye yüklenmiş. Neden? Çünkü mesele çevre değil, belediye başkanını yıpratmak.

Daha önce Hendek’te birçok ağaç dikimi yapıldı. Bugün çay kenarında yürüyüş yapan herkes, o ağaçların gölgesinde yürüyor. O zaman teşekkür etmeyenler, şimdi birkaç ağacı siyasi malzeme yapıyor. Ne değişti?

Asıl niyetin doğayı korumak olmadığını gösteren bir diğer örnek de; çayın üzerindeki ahşap yapının yıkımında tek kelime etmeyenlerin, şimdi doğa savunuculuğuna soyunmaları. Bu da gösteriyor ki mesele gerçekten ağaç değil.

Peki ya belediye başkanı çıkıp, “Burada ağaç var, bina yapılmaz” deseydi? O zaman da “Müftülüğe engel oluyor” diye eleştirilecek, kendi tabanından bile tepki görecekti. Yani ne yapsa eleştirilecek bir sistem kurulmuş. Bu, iyi niyetli bir yaklaşım değil.

Kısacası, mesele birkaç ağaç değil. Mesele, belediye üzerinden yürütülen siyasi bir hesaplaşma. Ağaçlar sadece perde.

Gerçek çevrecilerle, çevre bahanesiyle siyaset yapanları ayırmak zorundayız. Samimiyetle çevreyi savunan herkesin yanındayız. Ama doğa üzerinden belediye başkanına hedef gösteren anlayışa da sessiz kalamayız.

Çünkü biz biliyoruz ki bu tartışmada asıl kaybedilen ağaç değil, samimiyet.

ETİKETLER:

NELER SÖYLENDİ?